"Cladius' a işlediği cinayeti, sahneleten Hamlet
gibiyim.
Oluşmasına izin verdiğin eserini ve bedellerini sana izletim.
Bitti.
Şimdi yolum açık olsun... "
- "Nasılsın?"Lafın
gelişi soran her insana "iyiyim" diyorum. Sormadıklarını
hissettiklerime ise "eh
işte"İyi değilim. Nasıl iyi olunur' u daha tam kavrayamamış öğrenci
gibiyim.
Ayrılık sonra
hezimeti yaşıyorum. Yaptıklarını merak ediyorum, onunla tüm konuşmalarımızı
okuyorum vs. Sevildiğini hisseden her insan kadar mutluymuşum.
Oysa
şimdilerde mutluluk, farklı bir biçim almaya başladı. Yetinmeyle karışık bir
duygu oldu çıktı başıma.
O da mutluydu...
Bilirdim.
Bir insanın
yanınızda mutlu olup olmadığını anlamanın en güzel yollarından birisi, onun
gözbebeklerine bakmaktır. Biyolojik olarak ya mutluluktan, ya korkudan, ya da
uyarılma ile büyürler. Bazende sadece hissedersin. Hissettiklerin
bocalatır seni.
Sonradan korkan insanlar vardır şu hayatta. Ben
de öyleydim. Bir ilişkiye başlamaya cesaret edip, ya yürütemezsek korkusu
duyarım. Bir işe başlarken sazanlaşıp, sonradan olabileceklerini kafasında
kuran kadınlardan çok da farkım yok aslında. Onunla da böyle oldu.
Yanlış
anlaşılmasın; korktuklarım başıma geldi demiyorum. Sadece hissedip
de konduramadıklarım üzer beni en çok. Kadınların bu konulardaki 6.
hisleri hep gerçek olmuştur. Erkekler buna kadın
kurgusu der o
kadar. (Ama çoğunlukla gerçekleşir orası ayrı.)
Unutmamalı
ki; gerçek hayatta yanılgılar güzeldir. Size eksikliklerinizi tamamlamanız ve
nasıl hareket etmeniz gerektiğine dair yol göstericidirler.
Kızgınım.
Dün bir adam: "bu kadar sessiz kalmamalısın,
sonunda gırtlak kanseri yada guatra yakalanabilirsin" dedi. Haklıydı, belkide içime ata ata
başıma bunlar gelebilirdi. Ne zaman üzgün olsam mutlaka sağlıkla
sınananlardanım bende.
Aslında onunla
yeniden konuşmaktan korkuyorum. Dönmeyi istemesinden, aynı sorunları
yaşayabilme ihtimalinden, yeniden güvenememekten... Adını gördüğüm her tabelada
onu anımsamaktan usandım.
Mücadelesiz
ve ne istediğini bilmeyen insanlara oldum olası kızmışımdır. Halinden
şikayetlenip, tek bir adım bile atmaya cesareti olmayanlara. Siz yolunuzda
giderken / başarmak isterken elinizi uluorta bırakıverirler. Nolduğunuzu
şaşırırsınız. Tüm umut ettikleriniz, hayalleriniz, planlarınızda o elle
bırakılılmıştır çünkü. Güven süpürücüleri en çok sevdiklerimizin arasından
çıkar.
Benden öyle
davranmamı istediğini hissediyordum. Bende sustum.Çünkü bazen yalnızca
sevdiğiniz insanı değil, en yakın arkadaşınızı da kaybetmiş olursunuz.