Sen en çok "senede bir gün" şarkısını severdin...
Senin şarkın biterdi, ne söyleyelim dercesine bakardın yüzüme...
Bense "şarkılar seni söyler,ben gamlı hazan, inleyen nağmeler" ile başlardım, cılız sesimle mırıldanmaya...
* Sana ilk hediyem 9 yaşımda iken oldu. Harçlıklarımı biriktirip, beğendiğin bir sanatçının kasetini almıştım. Verirken yüzüne bakıp, tepkini izleyeceğim diye düşündüğümü biliyorum. Ama o an o kadar utandım ve duygulandım ki, bakamadım gözlerine. Hiç bilemedim ilk hediyemi verirken, gözlerindeki ifadeyi. Ne ben bakabildim, ne de sen konuşabildin o an... Bundan 2 ay sonra elinde bir orgla çıkageldin. Yanında en sevdiğim çikolatamla birlikte...
Bahçemiz de suskun bu aralar. Bitkilerin ve çiçeklerin dallarıda uzadı. İyiyiz idare ediyoruz kendimizi ama biraz eksiğiz gibi.Yemek yapmıyoruz mesela. Hayır işin özü atıştırmanın dışına çıkmakta istemiyoruz. İçimiz almıyor. Evimize ekmek girmedi mesela 2 haftadır. Annem de kızmıyor ben pişiriyorum yemiycem diyosunuz diye...
Seni çok özledim babacım, ama dün annemi de çok özlediğimi farkettim. Ablama yanaşıp öptüm. Doymadım 3 kere daha öptüm. Hadi seni özleyeceğimi bilirdim de baba, bu sefer sanki annemi daha çok özledim. Seni anlattım tüm yazıda belki. Ama sende özlediğim şeyleri aradım. Anıları andım. Annemi ise şimdiki hali ile çok özledim.
Evimiz ses olunca çok çok güzel. Haftaya görüşmek üzere sizlerle... İkinizi de çok özledim...
resim alıntı