dans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Nisan 2011 Çarşamba

Dans 3


Eğer 1 sene dişimi sıkıp, azimle çalışırsam; eğitmenlik için sertifikamı elleri ile imzalayacağını söyledi hocam.. Henüz çok iyi değilim ama 1,5 yıldan sonra başladığım yere baktığımda ilerlediğim yolu çok net görebiliyorum..

Hep sorulduğu üzere "Neden dans ettiğime" gelince. Dans benim için sevişmek gibi... O an ikinci bir şey düşünmemek. Tüm dünyadan soyutlamak kendini. Sadece yaptığın şeye odaklanmak... 
Bu heves başka türlü nasıl anlatılır bilemiyorum. Ama umarım beni anlıyorsunuzdur. 

* Uzun uzun yazasım yok, eskisi gibi suskunluklarımda yok üstelik. Hevesimi kaldırdım şimdilik her şeye. Öyle tepkisiz, soğukkanlı ve durağan bir şekilde devam ettiriyorum hayatımı. Her şey vazgeçilebilir görünüyor gözüme. Bir parça da bencillik kokusu oluştu tenimde. Hayatımdaki herkesi bir köşeye oturttum. 30 lu yaşlara yaklaşıyor olmak bende böyle bir etki bırakıyor sanıyorum. 
Kısa cümlelerle anlatıyorum kendimi. Artık tumblr kullanmaya başladım. Sanıyorum sindirmem bitince suizlerinde görüşeceğiz yeniden.

* Edit: :)) Kendi bloguma girişi bırakın, yorumlara cevap veremediğim için özür diliyorum. Cepten girmeyi deneyeceğim. :) öperim hepinizi...

26 Ekim 2010 Salı

Dans 2



Bu hafta bir video ile baş başa bırakıyorum sizleri...
Değişik ve biraz daha samimi bir dans türü olan Bachata ile..
Ve yine birkaç hatasını yakalayan ben.. :)
İyi seyirler...

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Dans




* Geçen sene bloga yazmışım 22 Ağustosta Tangoya başladığımı... Hoş 52 haftanın 52 sinde gitmedim ancak 35 hafta gidebildim, ama benim için eşsiz bir deneyim, stres atma yolu oldu dans. Hep hayalimdi tango öğrenmek ve 2009 hedef listemde vardı. Gerçekleşti... Tabi ki hala eksik kalan noktalar var :) ama tango öyle bir detaycı ki, en ufak hareketi adımı bile kaç ders sonra oturtabiliyorsun.        

İlk başta annem oraya verdiğim parayı boşa sayıp, karşı çıkmıştı. "gideceksin de ne olacak, bu yaştan sonra öğrenipde ne yapacaksın, gösteriye mi çıkacaksın" diyerek :) Ama benim ne kadar hevesle gittiğimi ve yüzümdeki gülücükleri gördüklerinde bir zaman sonra vazgeçti mırıldanmaktan.

Şimdi takvim olarak 1 seneyi atlattım evet. "Neden hala devam ediyorsun" diye soruyor çoğu arkadaşım. sen bilsen bile başkası bilmeyecek. Evet bilmeyecek belki.. Sadece dans ederken şunu anlıyorum: hayatı ertelemiyorum, ilk kez geleceği düşünmeden, plan yapmadan, anımı yaşadığım tek şey dans benim. İşte bu yüzden birkaç kez bıktığım olsa da hep devam ettim. İyi ki de etmişim.

Ve şimdi ufak bir video koymak istedim. Öylesine bir derste, öylesine "hadi video çekelim" anında hatalarında, kıkırdamalarında, koca göbeğiminde var olduğu ufak bir video... :)

Belki bir gün daha özel bir çekimle, daha özenli bir şekilde bir video çekilir. zira normalde yasak video çekimi bile. Görüntü kalitesi çok iyi olmadığından koydum buna güvenerek. :))

 

VEEE
ayın 20 sinde akrepkizi blogum 3. yılına girdi hayırlısı ile.
Nice nice paylaşımlara, dostluklara...
Bu yıl da bana çok özel dostlar kazandıran blog dünyasına minnettarım bu yönde.
Ve blog dünyasına ilk girdiğimde, ilk yazı deneyimlerimde, çelişkilerimde, mutsuz hissettiğim anlarımda yanımda olan Beenmayam, La Paragas, Evren, Arzu ve Utku' ya hala hayatımda var oldukları için çok teşekkür ediyorum. :)

Vee Üfürükten prensesiminde blogunun yıl dönümüydü 20 si. Nice paylaşımlara güzel kız deyip kaçıyorumm. :)

* Görsel

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Bugünlerde ben



* Ben bu günlerde; heyecanlıyım. 5 gündür kızımın sesini bile duymamıştım. Fakat çok özledim bu hafta... Her zaman özlüyorsun ama bu hafta kokusunu duydum burnumun ucunda...

* Bugün abimle telefonda zırt pırt görüşüp tercihlerimi konuşuyorum. Tam kararımı verdim sosyoloji okuyayım demişken, abime de bir sorayım deme lüksünde bulundum. Oda zaten aklımda olan sağlık alanında bir bölümü "okusan iyi olur, bizde bile öğrenciler fazla yok, konuştuğum iş yeri sahipleri bile bunları araken" deyince... bende ipler koptu.... Yarın mutlaka bu tercihin bitmesi gerekiyor bakalım... Abime çok sevdiğim bir ablamın; "bütün mühendisler çatlaktır" lafını hatırlatasım geldi. Yahu be adam ben ilk sevincimi seninle paylaşmadım mı? Neyi seçsem iyi olur diye tavsiye istediğimde o zaman niye vermedin diye çemkiresim geldi.

* Dans kursunda çok hoş videolar çektik. Gün boyu belki 5 er kez izledim bütün danslarımızı. Vay be dedim, aa ne basit bir hareketmiş, ama yaparken daha güzel, ahaha kafamı eğmişim, omzumu çok sallamışım, fazla kıvırmışım, bacaklarım ince çıkmış, kilolu çıkmışım, saçlarımın rengi ne hoşmuş, S. ne güzel dansetmiş, ama keşke etek giymeseymiş, bu çocuk adımları şaşırıyor, kendimi sakınmış hep arada boşluk bırakmışım, vs. demişim... :))) buraya da koymayı inanın istedim, bu aralar bolca övgü, takdir, onay sözü bekliyorum. Koyamam tabiki, sıkar açıkcası. Ablamdan başka hiç kimse görmedi henüz 1 haftalık videoları bile.

* Bu aralar çok fazla stres yüklüyüm sanırım. Ellerimin üzerinde pul pul dökülmeler başladı. Şirketin Dr u strestendir dedi. Bir merhem verdi. Bakalım... Ben bezelyenin (aşağıdaki) okul haberini öğrendikten sonra olması ayrı bir acınası...

* Birde sol ayak bileğimde geçe sene oluşan ve sebebi bir türlü bulunamayan ödem, yine baş gösterdi... Nasıl iyileşecek bilmiyorum... Sebebi ve ne olduğu bilinmiyor çünkü...

* Bu hafta 4 günlüğüne yıllık izne çıkacağım. Ölmeden önce anneannemi görmek istiyorum ve anne baba abimi özledim.

* Bezelye onların yanında okuyacak 1 sene. :(( ne kadar kabul etmek istemesemde, hiç içimden gelmese de buna mecbur kaldım. Elim ayağım sıkıştı diyebilirim. :( 1 sene sonra babasının kredi borçları biterse özel okulu düşüneceğiz. Bana kalsa ilk yarım dönemden sonra kızımı istediğim okula yazdırmak için kiralık bir ev bakmak olacak birkaç aylığına...

* Arabamız tamire gitti. Ablam sesini çıkar(a)madı. Açıkcası haince bir zevk almadım değil içimde bir yerde. Bir kenarda birikmiş paranın olması insanın ablasına bile söz geçiriyor-muş. Acı ama gerçek.

* 10 Yılda ilk kez kredi kartlarımın bir tanesinin limitini doldurdum, diğerine de yaklaşmış olmalıyım. Pişman değilim çünkü ilk kez içimden ne geçiyorsa ve nasıl doğru geliyorsa yaptım. Üstelik bundaki limitlerin yarısını ailem için kullandım. Kendime de değil. O nedenle hiç keşke meşke ay sıksaydım demiyorum. Kovulmassam öderim, 2 aya da toparlarım diye düşünmekteyim.


resim alıntı

6 Haziran 2009 Cumartesi

Dans günlükleri


- Bu aralar bir çok şeyi üstüste yapma becerisini geliştirdim iyice. Aynı günde bir çok alanda faaliyet gösteriyor gibiyim. Geçtiğimiz haftalarda dans kursuna başladım. Zaten salsayı biliyordum biraz. Hoca da seni bir önceki kursa yetiştiririz deyince, haftada bir gün birebir dans ede ede. günde 9 figür falan göre göre bir öncekine yetiştim. Yoksa baya bekleyecektim.

Hani salsa biliyorum dedim ya. Palavraymış. Ben bir bok bilmiyormuşum efendim. Hele bir ki üç beş deyip yediye kadar adım saymak falan ooo. Ya ben eşimle veya arkadaşlarla dans ederken böyle birbirimize pek bir alışmışız sanırım. Oradaki haraketleri şimdi, şimdiki hareketleri de o zaman yapmıyordum. Bu kadar çok ıvır zıvır ayrıntıyı, hareketi bilmiyordum. Ama hoca beni sevdi, 6, derste onların 16, dersine yetiştim.

Nasıl kontrollüymüşüm ama anladım. Kendimi karşımdakine bırakırsam iyi olacak ama olmuyor işte. :) Arada kendi kafama göre dönüveriyorum. :)))) Şimdi swinge başladık. Adamın beni döndürmesi gerekiyor ya. Nerdeee ben hız alıp kendim dönmeye kalkıyorum. Öyle olunca 1,5 tur atıyorum kalıyorum. 


- Birde bachata yapıyoruz. Hoca hep bana bunu yaptırmak istiyor. Örnek falan yapılacaksa gel kızım hesabı hep benimle gösteriyor, yeni şeyleri deniyor falan. Müziği çok güzel yakalıyormuşum, ritmim buna çok uyuyormuş iyi mi. Oysaki ben hiç sevmemiştim bu dansı. Yapış yapış oluyorsun karşındaki ile bazen. Adamı iki elinle okşar gibi hareketler falan var arada. Hele facebookta bir video vardı, anam anam demiştim. Bu dansın sevdiğim tek yönü; ayak atmaları, karşıdakinin dizinin arkasına. Birde ayağını dizine takıp eğiliyorsun ya arkaya... bitiyorum o an. Saçlar geride sallanıyor enfes bir görüntü çıkıyor ortaya. (Ama bir daha yazlık bir elbisemle gitmeyeceğim. Dönerken saldım çayıra bir görüntü çıkıyor. Hele salsa da......)

2 ay sonra tangoya başlayacağız kısmetse. Nasıl hevesle bekliyorum anlatamam. 

- Birde o kıytırık dans ayakkabısına o kadar para vermeye gönlüm el vermiyordu. Ben ona 2 ayakkabı alırım üstelik her yerde de giyerim falan diyorsun görünce. Ya topuğu arkaya sallanıyormuş gibi bir hissi var. Ama kırmızısı öyle güzel ki... Gönlüm el vermiyordu ya, sıka sıka verdi! :) 

- Reiki kursuna katıldım. Nasıl olduğuna ilişkin bir başka yazıda açıklayacağım bunu. İlginç bir deneyimdi.

- Arabanın lastiğine çivi girmiş. Nasıl korkuttular ama iş yerinde beni. Lan tam eve gidicem. Acilde bir poliçelerle ilgili uğramam gereken yer var. Eyvah dedim şimdi serviste uzun sürer, mesai bitti diye korktum. Allahtan patlasa da gidebilenlerdenmiş, yani öldüm öldüm dirildim. Daha ablamın haberi yok valla. :)))

- Yine aynı gün sabah tam parkedecekken az daha genel müdürü eziyordum. :))))))) nasıl dalga geçti benimle sen usta şöför olmuşsun diye diye. Sende yolun ortasında yürüme diyecektim de demedim. Köşeden her zaman genel müdür mü çıkıyor. 

Bu arada 2 aydır biniyorum arabaya. Zerre korku kalmadı içimde. Hatta küfür bile etmişim geçenlerde. Kornalaşarak nalaşıyoruz bazıları ile de. Sağolsunlar hemen anlıyorlar ne demek istediğimi. 

Resim alıntı
Related Posts with Thumbnails

..