26 Kasım 2011 Cumartesi

Kadınlar Yazıyor



Uzun süredir kendi bloglarımın yanında bir blogda daha yazıyorum ben.
Kadına dair ne biliyorsam, neyi savunuyorsam; elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum. İlk çıkış noktası, paylaşma isteği ile doğmuş; daha sonraları aramıza katılan diğer kadın blog yazarları ve yazılarla büyümüş bir yer orası.. 
Bu noktadan yola çıkarak şu an sosyoloji okuyorum ve benim amacım bu alanda kendimi geliştirmek. Önce çevremden başlayarak toplumsal alanda kadınların bilinç kazanması.. 
Bu blogda da tek hedefimiz kadınların ve çocukların yaşanan zorluklar karşısında nasıl bir tutum izlemesi gerektiği bilmesi. Yaşadıklarından korkmaması / korkutulamaması, başına gelenlerden utanmaması.. Çünkü hepimiz kadın olduğumuz için çeşitli tacizlere, yasaklara ve yaptırımlara maruz kalabiliyoruz. İşte bu süreçte birbirimize destek olmak gerektiği kanaatindeyim ben.. 
Şu ana dek bir çok kadın hikayesine, yasal başvuru noktalarına ve yapılması gereken yasa tasarılara dair bir çok konu var. eminim sizlerin sayesinde çok daha güzel işlere imza atacak ve sesimizi daha gür duyurabileceğiz. 
Şimdi size aşağıdaki duyuru metnimizi bırakıyorum. Ve benimde anlatacak bir anım, edecek bir kaç cümlem var diyorsanız maillerinizi bekliyorum..
Emeği geçen, okuyan herkese teşekkürler.

“Kadınlar Yazıyor, kadının toplumdaki yerini somut delillerle ortaya koymayı amaçlayan ve kadının çeşitli yazılarını içeren bir blog. 
Bu blogun kahramanları sen, ben, o
 Hepsinin ortak özelliği kadın olması ve kadınlığın zorluğuyla her gün defalarca yüzleşmesi.
Kimimiz iş kadınıyız, kimimiz öğrenci, kimimiz ev hanımı, kimimiz anne. 
Ama hepimizin söyleyecek sözü var. 
Hepimiz kendimizi anlatarak, gündemi kadın gözüyle takip ederek kadının sesini duyurmayı hedefliyoruz.
Başlıyoruz.
iletişim için:
kadinlaryaziyor@gmail.com  
ya da  eefsaa@gmail.com  
mail atabilirsiniz..”

23 Kasım 2011 Çarşamba

Mektuplar / Geleceğe Takılan Çelme






Bana seni anlatmamı isteseler derim ki; 
- "Aklınca, kendi kuşkularının yarattığı o ihtimali duymak istemediğinden bana hiçbir şey soramayan bir adamdı ve ben onun hayatına girdikten sonra, tanıştığı her kadına aynı şekilde davranmaya devam edip, can yaktı!"
...

Konuşmadığın, aramadığın, benden başka herkesi var sayıp, başka yerlere yazdığın ve başka kızlarla cilveleştiğin tüm o anlarda;  bu özensiz davranışlarını es geçmemi ve beni sevdiğini bilmemi istedin.Seni, sen demeden anlamamı istedin. Her defasında “Seviyorum” kelimelerini kullanıp, sevmiyormuş gibi davrandın. 
Kısacası işte; göstermediğin tüm davranışlarını, anlamamı istedin! Aslında anlayabilirdim de.. Ama hep engelledin içine ulaşmamı. Kendini herkesten gizleyebilirdin, ama benden de gizledin.

Sana bu tarz umurunda değilmişim gibi davranışlarının beni üzdüğünü birçok defa belirttim. Anlamak istemedin. Kadın dırdırı olarak gördün tüm dilenişlerimi.. Sonrada beni suçladın olayların akışındaki süreç için. Eksik anlattığım tek konu için hırslanıp; bitip tükenmek bilmezcesine, defalarca suçladın beni. Bütün bunlara neden olan kendi davranışlarını ise yok saydın.

Senden hiçbir zaman af istemedim ben.. Dileğim hep güzel hatırlayalım birbirimizi idi. Olmadı. Sen o dünyanın içindeyken öyle kuşkucu, kindar ve farklı biri olup çıkmıştın ki, iyi niyetimi sorguladın..
İnsan karşısındakinden görmek istediği davranışı kendisi yapmıyorsa ve karşısındaki de yorulup, sırf daha fazla üzülmemek adına elini eteğini çekmeye başlamışsa, söylediği her şey havada kalıyor ve umursanmıyormuş gibi gösterilirse,  ne yapılmasını bekliyordun bilmiyorum.. Sana aşık olmadığımı, olamayacağımı belirttiğim halde, sevgimi de uzaklaştırdın..

Sahi; içine siniyor mu gerçekten o davranışların? Ne bileyim, arada düşünüp üzülüyor musun mesela? Bana karşı hissettiğin, sonra yok sayıp ve ezip geçtiğin tüm o duygularını hatırına getiriyor musun? Ben ise; geceleri yastığa yattığında veya bir yastığa elini attığında beni hatırladığına kalıbımı basıyorum.

Şimdi senden uzaktayım.. Huzurlu bir dönemden geçiyorum.Hayatıma “seni daha nasıl mutlu edebilirim” diyen bir adamı soktum.

Yine de, insanın geride bıraktığı, geleceğine çelme takıyor bazen. Bu nedenle hala büyük tereddütlerim olsa da, o bunları aşma yolunda bana çok yardımcı oluyor.. Beni hep güldürüyor..  

Son olarak; seni anımsadığımda acı veren tek şey, yokluğun ya da yanımda olmayışın değil. Bir daha asla kendimi birine o şekilde açamayacağım için üzülüyorum.. Özlüyorum çünkü, en yakın arkadaşımı kaybetmeme neden oldun! Diliyorum, mutlu olma.. 


* Anne ve babam hacdan geldiler dün gece.. çok mutluyum.

15 Kasım 2011 Salı

Miladım..


"Ağaçlar, aşık olduklarında eğilirmiş rüzgarlarına...!" 
Adımın anlamının neden bir ağaç olduğunu, seni tanıyınca daha iyi anladım...


Miladım..!
Zamana uyum sağlamış,
Kırmızı ışıkta birbirini bekleyen iki insanız biz. 
Aramızdan; arabalar, insanlar, gündelik olaylar, çarpışanlar, kağıt parçaları, yağmur damlaları ve rüzgarlar geçiyor.. 
Biz birbirimize yansıyoruz..

Biliyor musun? 
Sen görmüyorsun ama senin içinde bir sürü sokaklar var..
Bir çok insanın fark etmeden geçip gittiği yerlere, ben seviniyor, tenhalarında kaybolmak istiyorum..
Yokluğunda vatanına hasret insanlara dönüşüyorum
Öyle özlüyorum ki, bir görsem eğilip öpeceğim sanki ellerini..
Seni düşünmek güzel şey.. 
Eski şehir mahallelerine dönüşüyorsun zihnimde.
Eski evimizi andırıyor sanki her bir boşluğun..

Şimdi bir resmin üzerinden dudaklarına bakıyorum..
Bakarken kayboluyorum..

Bil ki benim için, boynunda uykular saklıyorsun bilmeden.
Boynun huzur..
Rüyalar görüyorum.
Boynun tutku sarmaşığı, beynime uzanıyor..

Gözbebeğime saklan sevdiğim.
Kirpiklerimde sana özenim.
Gel.. 
Çünkü biliyorum ki, beraberken çok güzeliz biz. 

Adam!
Uyuma!
Taşırmadan, usul usul çizmek istiyorum seni hücrelerime..



* Derslerine odaklanma konusunda kendini motive etmeye çalışan Efsa... 



14 Kasım 2011 Pazartesi

Bu Hayatta Başıma Gelen En güzel' e...




Bezelyeme.. 


Hayat bana; "büyütürken büyümeyi, öğretirken öğrenmeyi, yazarken de kelimeleri kullanarak ifade yeteneğine sahip olabileceğimi" senin sayende gösterdi..

Saat 14:40 da anneliğimin 9. yılına girmiş olacağım.. 
Hayat bana nanik yapmaktan vazgeçer de, yeniden bir evlilik yapar mıyım ve başka bir çocuğum olur mu bilmiyorum ama öyle bir şey olursa da, bendeki yerin apayrı kalacak..

Bir anne babanın son çocuğu olarak, sen benim biricik Elif' imsin..
Dilerim adın gibi yaşamak nasip olur, bahtın ve şansın hep açık olur..  

Aklımda bir çok sahne var seninle ilgili..
Biliyor musun, anne olunca şöyle oluyor; dünyada ilk aklına gelen, ilk telaşlandığın, hatırladığında hep gülümsediğin kişi yavrun oluyor.. Büyütürken izlediğin süreç gözünün önünden hızla geçiyor. Bir insanı yaşattığı tüm o zorluklara rağmen güzel ve sevimli anabiliyorsun. Hamilelik sürecinde; seni ultrasonda ne zaman görsem, ellerini çenenin altında yumruk yapmış olarak buluyordum. - "Koskocaman yanaklı bir kızınız olacak" demişti dr hanım. Gerçekten de yüzünde en belirgin yerin hala yanakların.. :)
Çok güzeldin..
Çilek gibiydin..

Bezelyem..
Çevremdeki insanların çoğu yazı yazdığımı bilmiyor. Bir şekilde beni okuyan çoğu insan ise, hamile olduğumu öğrendiğimden bu yana sana yazılar yazdığımı hiç bilmiyor.. Afilli cümlelerin "a" sı bile yokken hayatımda düşündüm ki, ileride sana bırakabileceğim en güzel şey bir kaç kelime olabilirdi.. Sonra "bir harf kelimeye döndü, iki kelime bir cümle oldu". Sen büyüdün.. Ben yazmaya devam ettim.. İyi ki sebebimsin..

Şimdilerde kendi kişiliğini kazanmaya çalışan ayrı bir bireysin. Duruşun, olayların karşısındaki tavırların giderek gelişiyor. Arkadaş ilişkilerin farklılaşıyor. Ve biz, günden güne birbirimize daha çok benziyoruz. :)

Umuyorum meleğim, sen benim hayata kazandırdığım en güzel şey olursun..
Seninle gurur duyuyorum yavrum..
Doğum günün, doğurduğum günüm ve 1 gün arayla doğum günüm kutlu olsun..
12 Kasım 2011... 




* İstanbul gezisinden büyük bir doygunlukla dönen Efsa..

* Görsel: Bezelye çizimi :)



5 Kasım 2011 Cumartesi

Çocuğuma Dokunma...



Size bu yazıda bir kadın ve bir anne olarak seslenmek istiyorum..

Elimden geldiğince; gerek kadınlar yazıyor' da, gerek ise kendi blogumda bu konuya sıklıkla değinmeye ve araştırmaya çalışıyorum. Daha önceki araştırma ve bilgilendirme yazılarına şuradan ve şuradan ulaşabilirsiniz.

Lütfen yandaki "banner"a ya da (beni koruyun) girip bir okuyun. Gerçekten tüm ailelerin bilinçlenmesi lazım bu konuda. Çocuklarımız henüz küçük olduklarından, belki bazı şeyleri anlayamıyor olabilirler. Ama iyi ve kötü dokunma diye bir şey var ve 18 yaşına dek tüm çocuk ve gençlerin bunu anlaması gerekiyor.

* Şu anda bu yazıyı okuyan bir ebeveyn yada yetişkin ise; lütfen şu adreste bulunan yazıları dikkatlice okusunlar..  


* Eğer bu yazıyı okuyan genç yada bir çocuk ise veyahut bir çocuk sahibi ise yine şu adrese bir göz gezdirsinler... Çocuklarına okutsunlar.. 


Çocuk istismarını gelin önce kendi ailemizden ve çevremizden engellemeye çalışalım. 
Biraz daha bilinç lütfen.. 

* Okuyan herkese teşekkür ederim.. Efsa...

4 Kasım 2011 Cuma

Bir Kampanyanın Ardından... / Hondular



* Ve ihtiyaçlar yerlerine ulaştı.. Çok mutluyum. 26 çocuğumuzun gülen yüzlerini kazandık... Emeği geçen; bir ricamızla, mailimizle bizleri yalnız bırakmayan değerli dostlarımıza tekrardan çok teşekkür ediyorum.. Umarım aynı güzel yüreklerinizle başlattığımız Van da ki çocuklarımıza oyuncak kampanyasına da katılım sağlarsınız. 





* Bu arada bayramda İstanbul' da olacağından, herkese keyifli, mutlu bayramlar dileyen Efsa..

* Kaynak



2 Kasım 2011 Çarşamba

KAMPANYA / VAN’ A 1 MİLYON OYUNCAK




1Milyon Kalem Ailesi olarak; çocuk gülümsemelerini biraz daha arttırmak için, yepyeni bir kampanya daha başlatıyoruz.. 

"Siz hiç çocuk oyunlarında yıkılan bir ev gördünüz mü hiç?"
Oyunlardaki gibi yıkılmaz evler yapmak, mutlu ve yaratıcı çocuklar yetiştirebilmek için...
Van’daki çocuklarımızı oyuncaklarla sarıyoruz.

Gelin çocuk gülümsemelerinde sizlerin de bir katkısı olsun..
Haydi! 
Top, bebek, lego, araba, yap-boz yollayalım. 
Boya kalemi ya da bir kitapla çocuk gülücüklerine karışalım.

Sizlerin ve bu kampanya sayesinde, güzel sonuçları göreceğiz.. :)


Adres:  
Van Valiliği
  Cumhuriyet Cad. Hükümet Konağı  65100  Şerefiye - Van




* İletişim için: eefsaa@gmail.com , birmilyonkalem@gmail.com a mail atabilirsiniz veya duyuru sayfalarına yorum bırakabilirsiniz. 
Teşekkürler
 Efsa..
Related Posts with Thumbnails

..