Evin penceresinden; karanlık bahçeye vuran ışıkta ağaçların arasında bir gölge belirir. Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. Kadının sevgilisi bahçededir. . . Tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir. Kadın kocasının uyumasından emin olunca,sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer … Ve pencereden aşağıya atlar. Başka bir adam için, kadın kocasını terk eder.
Koşarlar iki sevgili….. kaçıyorlar. Tarlaları , ovaları aşarlar… Anadolu’da bir köy nasıl koşmasınlar ki.Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır. Namus belası, Töre cinayetleri, yoksulluk, cefa, korku. Arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler. Köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca soluklanmak için dururlar.
Kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefese der ki :
"Evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var beni rahatsız ediyor"
çıkartıp bakar ki…ayakkabısının içinde bir tomar para!
Kocası her şeyin farkında. Biliyor ki gidecek,
"Beni terk edecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. Bana emeği geçti" yaban elde muhtaç olmasın diye o yoksul köylü; bütün parasını; başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek kendinden uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koydu.
O güzel insanı, O onurlu davranışı sergileyen, O terk edilen adamı aslında hepimiz taniyoruz.
Çünkü O; bir dizesinde bize yürekten seslendiği gibi
Aşık Veysel
Sunay Akın TV8 deki bir programinda anlattığı bir hikayedir. sizinle de paylasmak istedim... Bazen sonun bittiği anlar vardır... Bu da onlardan biri...
4 yorum:
ben bu hikayeyi daha once duymus ve inanmamistim. simdi sunay akin dan geldigini ogrenince resim tamamlandi.
geçmişi dolaşıyorsun :)) uzun zamandır okumamıştım bende. sayende okuyacağım tüm yazıları sanırım :)
evet hatta kameraya da almıştım vardır bilgisayarda o programı.
anneannem o adamın öğrencisi idi benim.
ne guzelmis ya. ben de hincal uluc tan dinlemistim o adamin nasil okul okul gezdigini, cocuklara saz caldigini.
sen kitap okumaya sondan mi baslarsin, insanlarla tanistiginda hosca kal, ayrilirken de merhaba mi dersin :)
Ben ayrılırken hep görüşürüz ve bay bay derim. :)))
görüşürüz de. :) ben tatminkar olurken onlar vicdanlarıyla kalırlar.
evet anneannemde öğretmen oldu sonra. :)
Yorum Gönder