14 Mayıs 2009 Perşembe
Gözlerimi kapatıyorum
Gözlerimi kapatıyorum...
Beni uyudu sanıyorlar...
Yüzümün sadece yarısı görünüyor saklandığım yorganın altından...
Sesimi çıkartmıyorum...
Susuyorum...
Suskunluklarımla örtüyorum içimdeki kasırgayı...
Yoruldum herşeyin skalasının tutulmasından.
Azından,
Çoğundan,
Ortasından...
Gözlerimi açmasam...
Yorganın altından hafif bir müzik duyulsa...
Ve ben bütün günleri kırmızıya boyasam mesela,
Ama bir tanesi siyah kalsa....
Ona bakarken de yorulmasam...
Tenine dokunurken bir beyaz gibi yabancı kalmasam...
Bende siyah olsam...
Bir şarkı olsam...
Dudaklarında olsam...
Uyusam sonra...
Uyandırırmısın?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
27 yorum:
uyanınca, bitiyor genelde... en güzeli, rüyalardan kopmamak, koparılmamak...
uyu efsa; uyu...
gözü açık olan her insana inat; uyu! uyu ve ne kadar iyi uyuduğunu, uyunabileceğini, herkese göster...
;))
hepimiz zaman zaman hatta son zamanlarda çoğu zaman yaşıyoruz böyle..
bu şiir sana mı ait?
siyah en çok hangi güne yakışır sence?
ve uyanmasam diye geçi içimden bitişi ya da düş gibi bir gerçeğe uyansam, uyandırılsam...
Seme, ben uyuyormuş rolü yapıyorum, ama hiç uyuyamıyorum. çok da deniyorum aslında ama...
Ful, hep birşeyleri ölçme gibi bir eğilimimiz var bizim. Ya az ya çok diyoruz ya başı ya sonu. hep bir ya sonra durumu. yoruldum ya.
ve evet canım, daha önceki blogumda yazdığım ufak cümlelerimin birleşmesi. Belki çakıldan anımsıyorsundur.
saçların yapraklar gibi ıslak
uzak şehirleri düşünürsün
sevgilini düşünürsün
ört pencereni
ört pencereni efsa
üşürsün...
uyandırması değil de benim kendiliğinden uyanmam ihtimali düşündürdü beni...
Kutup zencisi, İlk aklıma gelen doğduğum güne oldu. Sonra şöyle bir görüntü belirti ay tutulmuş, med-cezirler yaşanıyor siyah gecede.
Yine yaptım bak, sorundan başka herşeyi söyledim. Aslında cevabı bilmiyorum. Bilseydim siyaha bakarken hala hayran ama artık yorgun hissetmezdim. sadece siyahın içinde kendi yanlızlığımı görür gibiyim, buda beni korkutuyor, sıkıyor. Sanırım ya tam siyah hissetmediğimden kendimi. neyse bu konuda yazacak çok şey var anlaşılan.
Sorunun yanıtı yine sende gizli, malesef bende değil.
Ablam, Kendimi bırakıp uyuyamıyorum... uyursam uyandırılamamaktan korkuyorum... yada kendiliğimden uyanamamaktan.
Bende uyandığımda o dudaktaki şarkı olamamaktan korktum .Uyandığım rüyadan gerçekle yüzyüze kalamk hissi tedirgin etti beni..
Absalom, çok güzel... Düşünüyorum da bırak başka şehirleri, sevgilileri, sanırım babamdan başka kimse örtmemiş üzerimi benim.
Büyümüşüm ve hala hava sıcak aslında deyip 18 derecede de yaşayabileceğimi kendime telkin ediyorum.
Evren bunu hiç düşünmemiştim. belki de uyuyamadığımdan. Ama ihtimali bile ürkütüyor beni. Ben güvenip kendimi bırakmak istiyorum artık. biri uyandırsın istiyorum. sende uyanma sakın, düşünme bile o ihtimali.
ateş böceğimm, bende korkuyorum. ne bileyim hepimizin farklı farklı korkuları var anlaşılan.
siyaha uyandırılışlar kamaştırır bazen gözleri..
Hiç uyanmamak o güne
En güzeli..
Uykudan hep korkarım, ne duyarsın ne de görürsün birşeyleri... Sen uyur rolü yapmaya devam et, uyandırmaya geldiğinde de zaten uyanık olduğunu göster...
siyah hıc olmasa...
Hayır uyandırmazdım.O kadar güzel uyumuşsun ki öylece bırakırdım.
Yumuşak bir bahar esintisiyle kendin uyanıncaya kadar..
Sevgili Efsa duygularını mükemmel ifade etmişsin eklenecek tek bir satır yok yüreğine sağlık..
Böcek sanırım... zaten uykusuzluktan şikayetciyken, uyanmayı hayal etmek bile boş bana. :( Ne gunler kırmızıya boyanacak ne de siyah gelip kapımı çalacak.
Baris sendemi kendim uyanmam gerektiğini düşünüyorsun. Bilmiyorum uyursam belki... birgün.
Dolunay ama ne kadar aydınlıksa ortalıkta o derecede kendi gölgelerimizde siyah var.
Cosmos çok teşekkür ederim sana güzel sözlerin için. :)
Çok etkileyici bir şiir. Okuduktan sonra kafamda bazı cümlelerini tekrarladığım şiirleri seviyorum.
Bu şiirden "Susuyorum...
Suskunluklarımla örtüyorum içimdeki kasırgayı..." cümlelerini bir miktar ödünç alıyorum.
Uykunun ölümün kardeşi olduğunu söylerler bazen. Çok korkutucu değil mi?
sevgili Vladimir uyku ölümün kardeşidir dedin ya aklıma bir kitapta okuduğum şu cümle geldi
"uyku küçük ölümdür derler. hiçbir sorunun cevabını gereksinmez insan"
Vladimir senin olsun sevdiklerin.
Ben ölümden korkmuyorum. Ölümden korkanlar geride bıraktıklarına acıyanlardır. Yapmak istediklerini erteleyenler, yada söylenmemiş sözcükleri kalanlardır.
Korkmuyorum geride kızımı bırakacağım insanlar var, yaşamak istediklerim konusunda ya yaşıyorum yada elimden geleni yapıyorum. Pek yaşam hevesi aşılayan şeyler yok sanırım şu aralar hayatımda. Boşluktayım. Varlığımla yokluğumun kendime bile birşey ifade etmediği bir dönemdeyim. belki de bu nedenle böyle düşünüyorum.
Siyahın içinde beyaz olmalı, hatta kollarına bir kırmızı kelebek kondurmalı, seni çırpınışlarıyla uyandırmalı.Nasıl tablo ama?
Uyandırmasa da, uyutsa saçını okşayarak dizinde... hafif bir müzik eşliğinde?..
sufi birde öperse tamamdır. enfes bişiy olurdu.
Lilium kesinlikle ses onun olmalı, yastığım dizleri, ve yorganım kendisi...
olmalıydı işte,
olmadı.
O beyaz kelimesini beyaza boyamak harika bir fikir efsa. Ayrıca düşünceli geçen bir gecenin iç huzursuzluğunu kelimelere dökerken, yalnız olmadığını hissettirecek bekleyişle sonlanması, bende derin bir iz bıraktı.
hayalbemol, teşekkür ederim. Siyahıda yapmıştım aslında ama o tam görünmüyor. Bekleyiş ise; galiba ben çok sabırlı bir insanım, eninde sonunda olacağını biliyorum. Ama bazen hissetmesi bile zor oluyor.
gözler kadar, bütün kapılarda kapatılmış hayalden öte çıkış yok gibi... mum ışığında kelimeler gün ışığından daha özgür olabilir belki de. hayat düpedüz çekilmiyorsa kapa o zaman gözlerini.. mi?
öyle bir an gelsin ki. Ben kendimi uykuya bırakacak kadar huzurla ve sevgi ile dolayım. Kendimi eğreti gibi hissediyorum bazı bazı bu dünyada, bunlar dinsin.
çünkü yoruldum ve güzel bir uykuya ihtiyacım var. ama lütfen uyandırsın biri. sonsuza dek uyuyamam uyanamamktan yada kendi kendime uyanmaktan korkuyorum. birileri benim için bişiyler yapsın istiyorum.
Yorum Gönder