Özledim.
24 Mayıs 2010 Pazartesi
Ben küçükken 2
Ben küçüktüm
Abisinin masalları tersinden anlattığı bir çocuktum.
Kendimin bir masal kitabı olana dek;
Kırmızı başlıklı kızı kötü, kurdu iyi bildim.
Cadıyı iyi, prensesi kötü mesela.
Ev sahibimiz vardı Mehmet amca.
İnşaatlardan çimento kağıtları toplar bakkala satardı.
Bir ayrıydı kesekağıdından taşımak, elindekileri.
Şimdi ise poşetler her bir yerimizden fışkırmakta!
Hıdırellez apayrı kutlanırdı.
Tüm ilçe bir olup, güllerle çevrelenmiş parkımızda piknik yapardık.
Bir sürü yakılmış mangalın ve etin arasında dolanır, hepsinden birer parça tadardık.
ateşler yakardı büyüklerimiz,
Üzerinden atlar, salıncaklarda sallanırdık.
Denize gitmek, pikniğe gitmek demekti birazda.
Piknik demek aile demekti.
Aile demek, toprak demekti.
Terliklerimizi ayağımıza geçirip,
asansör yerine sokağa fırlayıvermek güzeldi.
Sobanın üstü kestanelerle, mandalina kabukları ve patateslerle dolardı.
Oda mis gibi kokardı.
Ben annemin maksisini koklardım.
Dünyada daha güzel bir koku olamazdı.
Sopalı gırgırlar, merdaneli çamaşır makineleri;
Süpürgelerin bile örtüsü vardı.
Kendime bir oyun yaratır, portakal kabuklarını bıçakla keserdim...
Özledim.
Özledim.
* Tedirdağ' dan bloguma gelen arkadaşa selamlar diliyorum :). Tüm arşivimi üşenmeyip okuyorsun ya helal olsun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 yorum:
:)) Süpürgelerin bile örtüsü vardı ..Ahh ne güzeldi çocukluğumuz .Hepsi geride kaldı ondan bu iç sızlatan özlem..
Her neslin özlemleri farklı işte. Eminim bizim bezelye de ilerde kendince yazar. "anneme resim yaparak mektup gönderirdim" diye. :))
şairin dediği gibi büyüyünce insan daha mı yalnız kalıyor ne...
Kendini oyalayacak şeyler bulamıyor sanırım. Iynadığım oyunlar bile değişmiş.
Dün pikniğe gittik ailecek. Bezelye ile ip atladım. yakan top oynadık işte o an içimden geçirdim bu cümleleri.
Okurken, hepsine söyleyecek bir şeyim vardı, ta ki son cümleni okuyana kadar, portakal kabuklarını bıçakla kesme olayı, asıl onu özlemişim ben, Cin Ali'ler yapardım bi de :) Güzel günlerdi, özlemişim evet, kalemine sağlık, sevgiler...
evet evet hepsini bende cok ozledim :( hele hele o sobanin ustundeki mandalina portakal kokusu...
Efsa'cim, oyle guzel anlatmissin ki, hala o gunlerde kaldim.
Ne kadar zaman gecerse gecsin, o gunlerimizin tadi bambaskaydi.
Ben de coook ozledimmm!!
Sevgiler..
Yazık sana abin yüzünden karakterleri yanlış tanımışsın :))
Abin çok yaratıcıymış :)
Sevgiler.
S.B.S, ben onu bayadır yapmadım. anımsamaya çalıştım herhalde bir 2 sene olmuş. ailecek yenilen meyva fasıllarından sonra televizyonun karşısında oyalanarak yapılan bir hareketti benim için. ama ne kadar özel bir anmış.
A-H, o koku bizde hala var oluyor kışın :) en şanslıyım o konuda.
Papatya, seviyorum özledim serisini... eskiye dair ne varsa bildiğimce anlatmayı deniyorum, kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak.
İzdüşümüm o çok harika bir insandır. ama şu da varki öğrendiğim an sınıfta ısrarla kurdu savunan bir çocuktum. :)))) var gerisini sen düşün
portakal ve elma kabuklarını koparmadan soymaya çalışırken kestiğim parmaklarımda izler durur gibi gelir bana hala...
ne kadarda zevkliydi o zaman bunu yapmak:)))
ellerine sağlık...
Beyazın İstilası, :)) evet birde o vardı dimi. annemler hepsini tek seferde soyabilirsen hamarak olursun derlerdi. :)
valla ben herşeyi yüzüme gözüme bulaştırmakta pek bir hamarat oldum, doğru demiş sayılabilirler yanee:PPP
birde şu aralar benimde hep küçüklükten yazasım var; çok mu mutsuzum ne?
benimde sakar olduğumu varsayarsak olabilir tabiki :)))
bence mutsuzlukla alakalı değil ben misal aklıma geldikçe eklediğim mısraların sonunda oluştu.
Ben de şu arşive başlamalıyım sanırım süper yazılar var yaaa (=
Hıh :) sende hoşgeldin.
Ama modafobik, o arkadaş İstanbuldan mış zaten. Hala izini belli etmeden girip bakıyor. Kopyalarsa çökeceğim tepesine :))) bekliyorum.
Sıradışı geçmiş çocukluğun masallarda.. Abine hayran kaldım :))
Ve devamında da şiirsel bir tat vardı beni de buram buram çocukluğuma taşıyan..
Zeugma ona bende hayranım. :) abiden ziyade bana bir arkadaş gibi yaklaştığı için.
Yorum Gönder