9 Ekim 2008 Perşembe
Sonlar ve başlangıçlar
Mutlu sonlara inanıp, mutsuz sonları tercih eden biriyim ben
yaşamımda.
Sona yaklaştığımda başlangıcı seçen...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yok öyle el gibi durma gül biraz... Sana gülmeler yaraşır... Yok öyle güz gibi soğuk olma... Güz ayrılık taşır...
Geçmiş; "Sigaranı söndür, kalkabiliriz, On adım sonra yollarımız ayrılmalı, Sakın ağlama ve bir şey söyleme bana, İnsan ayrılırken bile büyük olmalı." Ü.Yaşar Oğuzcan / Ayrılırken.
2008; “Benim çiçeğim, bir aptalın düğme deliğinde cennetini arzulama!” R. Tagore
2009; "Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz. Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz." Charles Manson
2010; "Sizden öğüt isteyen, size akıl danışan kişilere elbette ki öğüt verebilirsiniz. Fakat eğer karşınızdaki kişi öğüt istememişse, sedece durumunu betimliyor, halini tasvir ediyorsa, lütfen ona akıl vermeyiniz. Sadece onu dinleyiniz, onunla empati kurmaya çalışınız. Böylece sıkıntısını paylaşmış olursunuz. 'Öğüt vermek' sıkıntıyı paylaşmak demek değildir." Üstün DÖKMEN
4 yorum:
bu güçlü olduğunu gösterir:)
Eh potansiyel olarak güçlüyümdür de sanırım ben güçsüzlük maskesini kullanmayı daha çok seviyorum. birinin kanatları altında güvenle yaşamak çekici geliyor bana. amannn yine de sonlar hep mutsuz değilmidir?
peki neden :))
bunun nedenine kocamann bir yazı yazabilirim ben beenmaya'm ama zodyaktaki kızın bir sözü buna cuk oturuyor.
"biz kızlar kendi ayaklarımızla yürüyemeyecek kadar sakat kalplere sahibiz. İlla birinin tahta bacaklarıyla sürünmeyi kendi ayaklarımızla yürümeye tercih ederiz."
sanırım ben buyum, kendime güvenimi 2 sene önce kaybettim ve bu yolda gidilecek cok az yolum kalsa da hala sığınmaya muhtaç hissediyorum kendimi. :(
Yorum Gönder