14 Ocak 2010 Perşembe

Mektuplar / Veda



Merhaba Sevgili,


Artık seni sadece sevgili olarak andığımın farkındasın değil mi? Sonuna "m" harfini eklediğim tüm sözcükleri yuttum geçenlerde. Yalnız boğazımdan geçerken zorlandı. Yani soluk borumu tıkadı biraz, nefesimi sarstı. Ama yuttum! Mideme oturmasına müsaade etmeden çıkarttım içimden... "Ayakta su içme" derdi annem. "Böbreklerine gitmez sonra, süzmez içindekileri" Bende midemde oyalanmadan git istedim. Bulandırma beni daha fazla diye...

Önceden önümde alışkanlığın verdiği bir süreç vardı atlatacağım... Ve ben özledim işte. Bazen yanımda ol istedim. Tenine dokunayım. Ellerimde kokun kalsın istedim... Ve bazende defalarca kendimle çelişip intihar ettim ben sende. Defalarca dirildim. Beni okumayı sevdin ya kendini gördükçe! İşte tam bu yüzden kestim bileklerini kelimelerimin. Kırmızı (ben) akarken, siyahlaştılar (senleştiler) iyice...

Biliyorsun! ulaşılamayana değildi benim özlemim. Sadece benim kahramanım ol istedim. Ben ölmek üzere iken kurtar beni... Ama sen en çok yeniden diriliş zamanlarımda, yeniden senden kurtulduğumu sandığım ve güçlü olduğum anlarda sevdin beni. Seninle yeniden yenilmeyi öğrendim.


Sen benim için güneş gibiydin sevgili. Her defasında yüzümü sana döndürdüğüm... Ama... Ama işte bazı bazı dokunduğun yerleri kopartmak istedim. Ellerimi, yüzümü, saçlarımı, yanaklarımı... Ama en çok düşüncelerimi! Kop artık benden, çık içimden istedim.

Aylarca senden neden vazgeçemediğimi tarttım durdum beynimde. Bu kadar çelişkiye, bu kadar gidiş gelişlere rağmen neden senden vazgeçemiştim. Biraz geç anladım... Yolum sendin. Aslında bundandı bir adım bile yol alamayışım...


Seni kendimce sevdim, seni istedim. Mesela hep de bildim. Sen benim için o adam değildin. Sadece o sırada sevilecek en güzel şey sendin...

Biliyormusun, kokunu unuttuğumu farkettim geçenlerde... Tıpkı sana kızgınlıklarımn hepsini unutmamak isterken, unuttuğum gibi. Ki hediye etmek için aldığım ağaçta kurudu susuzluktan... Ve tüm yazdıklarını sildim yine geçenlerde. Tüm kelimelerini okurken bugünün bana ilk kez mail attığın gün olduğunu gördüm. "Seni geç tanıdığıma pişman olmam umarım" diye yazmışsın. Hiç sanmıyorum! İkimizde birbirimizde iyi ki tanıdım dediğimiz insanlardan olacağız... Sebeplerimiz birbirimizinkinden çok farklı olsa da...

Bugün güzel bir veda istedim senin için. Güzel hatırlayalım birbirimizi, yazdığımız gibi. Vedayı, bana yazdığın bir cümle ile bitiriyorum. Yolun açık olsun Sevgili...


"Aklıma geldikçe sen, ben kendimi gizleyecek bir yerler arıyorum. Gizlediğim yerlerde sen varsın çünkü... Buldukça miraca çıkıyorum. Ört üstümü."



* Apar topar yazdım... Akıcılığını kaybeden her bir kelime için...

* Büyüdüğünü hisseden Efsa...

10 yorum:

Başak BAŞOL dedi ki...

Efsa,

Bu kadar mı olur dedim okurken...Kendi ağzımdan çıkmış gibilerdi.Aylardır anlatmaya çalışıp çalışıpta bir türlü yerlerini bulduramadığım kelimeler senden ,senin duygularından çıkıp yerlerini bulmuşlar...

Hal böyle olunca 'seni gerçekten anlıyorum' demek düştü bana...

Sevgiyle Kal...

Evren dedi ki...

büyümek yaşamakla ilgili, ne güzel ki sana hem yaşıyor hem de farkına varıyorsun yaşamın sana kattıklarının. kocaman olduğun günlerinden de haberdar olabilmek dileğiyle... kocaman sarılırım, hem sana hem de bezelyeye.

SeRiOuuS dedi ki...

Walla bu duyguların ustasıyım, aştım kurtuldum :D
ama nasıl yaptım hec bılmıyorum..
Tek dıyebılecegım, Allah sizide kurtarsın..

sufi dedi ki...

Sevgili efsa;Pek de kelimelerinin bileklerini kesmeyi becerememişsin bence.Kelimelerin can bulmuş çiçek açmış o vedalaşmayı yaşayınca. sevgilerimle.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Kokusunu unuttuysan zaten her şey bitmiştir Efsa'cığım.
Güzel yüreğine sağlık.

Ateş Böceği dedi ki...

Ulaşılamayana değil ki bizim özlemimiz..

Peki öyleyleyse etrafmızda kis sevgililer neden hep ulaşılamayanı oynarlar kaybedeceklerini bile bile..

Cansınn,

efsa dedi ki...

Başakcım bir zamandır ellerim susuzluktan kuruyor soğuk havanın etkisinde de kalarak. Ben hiç unutmak istemedim onu. Onu yazmak, onu hatırlamak yeter bana sandım. Yetmiyormuş. Ben kendimden uzaklaştıkça kurudum, suyum çekildi bedenimden.

Madem benim hayatımdaki yeri bu kadar daha fazlası olamayacak, benimde eksik hissetmeme gerek yok o zaman. değil mi?

efsa dedi ki...

Evren, çok özledim bende seni. Sarılmanı, sarmanı, günaydınlarını, heyecanlarımı dinlemeni...



Serius, ben de geçtim ben seviyodum bu halleri bile. ama bitme zamanı gelmişti artık. daha fazla uzatmanın anlamı yoktu. :) güzel kal arkadaşım.

efsa dedi ki...

sufi, hiç vedalaşmak istememiştim, hiç ama. Ama uzattıkça yoruldugumu gördüm. Başağa da yazdığım gibi. Birde ben doğru zamana ve işaretlere inanan biriyim. içimde zamanın geldiğini söyleyen bir yan vardı. Onu dinledim. Teşekkür ederim.


Özlem, asıl senin gözlerine sağlık. :) biraz daha neşeli şeyler çıksa onları yazıcam da. şimdilik idare edin.


Ateş, sanırım ihtimaller, acabalar akıllarından çıkmadıkları için. Denemeye değer diye düşünüldüğünden sanırım.

beenmaya dedi ki...

bu küçültüp de eksilten değil, büyütüp de çoğaltan bir veda olmuş...

ve sadece şu cümle bile bunun göstergesi değil mi; "İkimizde birbirimizde iyi ki tanıdım dediğimiz insanlardan olacağız... Sebeplerimiz birbirimizinkinden çok farklı olsa da..."

Related Posts with Thumbnails

..