28 Ekim 2008 Salı

Lamba neden söndü...


Lamba neden söndü?

Onu rüzgârdan korumak için cübbemle örttüm,
İşte bu yüzden söndü.
Çiçek neden soldu?
Onu aceleci bir sevgi ile bağrıma bastım,
İşte bu yüzden soldu.
Nehir neden kurudu?
Yalnız kendim kullanayım diye bir yerine bent yaptım,
İşte bu yüzden kurudu.

Rübabın teli neden koptu?
Onun gücünü aşan bir nağmeyi üzerinde zorladım,
İşte bu yüzden koptu.

R. TAGORE



Bu şiiri çok sahiplenici ve kontrolcü bir yaklaşımda olan aileme okumuştum geçen sene. Ne garip bazı şeyler değişse de, biz zamana uyum sağlayan bireyler olsakta bulunduğumuz kültür yapısı, evimizde ki düzen hiç değişmiyor.

Annem şu son 1 senedir dul kadın sendromuna yakalanmış gibi. 2 kızı da ayrılınca eşlerinden millet ne derleri pek bir fazla düşünür oldu...aman şöyle yapmayın, böyle yapmayın, o sırtı açık şey çok açık değil mi, şu saate geç değil mi, aman boşverin gitmeyiverin, onlar gelsin... Halbuki işten eve evden işe geliyoruz gidiyoruz. İkimizin de sadece pazarı var ve nereye gitsek beraber oluyoruz. Ablamın bir sevgisi oldu bu arada ee çocukta evin kedisi gibi bizim evden çıkmıyor. Gayet medeni bir ortamda cümbür cemaat oturuyoruz, daha ne olacak. Ama yokkk çocuğun arabasını gören komşular ne diyecekler... Bu mevzuu uzun zamandır yaşamımızın bir parçası oldu. Aynı diyalogları çeşitli zaman dilimlerinde üzerine basa basa gündeme getiriyoruz.
Kim için yaşadığımızı bir anlayabilsem yada millet ne derleri sorgulayan annemin düşünce yapısını bir değiştirebilsem...
Oysa ki haklı taraflarının olmasına rağmen biraz daha mutluluğumuzun, yaşadığımız an' ların hevesini çıkarmamıza destek vermesini istiyoruz sadece.
Ama gerek hukuk sisteminde, gerekse çevre faktörünü umursayan aile yapısı yüzünden umutlarım giderek azalıyor... Ben bunları kabullenmeyecek kadar dışadönük bir insanım... yazık ben solup içime kapanırken annem bunları göremek bile istemiyor, o bizde olması gereken kendi çocuk tasvirini bize yaptırım gibi uygulatmaya çalışıyor şu yaşımızda...

10 yorum:

buraneros dedi ki...

durumu çok güzel anlatmışsın,şiir zaten muhteşem; aslında başlığı görünce esprim gelmedi değil:))ama durumun mana ve önemine binaen susma hakkımı kullanıyorum:))Bu durmudan evrilerek kurtulunabilir,senin çocuğun senden daha rahat olacak ,onunki de ondan:))ve her kuşak bir öncekinden şikayet edecek:)Sanmaki bu sade kadınlara özgü bir sorundur..Tıfıl çağlarda anne va babannemin radarlarının kapsama alanları dışına çıkabilmek için ne numaralar çevirdiğimi ben bilirim..Yine de mutlaka yakalandığım bir kendini bilmez komşu olurdu...Oğullarını, ya hain bir kurt tuzağa düşürürse diye ödeleri kopardı:))rahat ol ,yalnız değilsin yani:))

efsa dedi ki...

@ espirini zevkle dinlerim ki ben her buruk yazımı gülümseyerek yazabilen biriyim sanırım. :))

"Rübabın teli neden koptu?
Onun gücünü aşan bir nağmeyi üzerinde zorladım,
İşte bu yüzden koptu." benim butun sorunum bu.
mükemmel olmak için bu kadar didinirken hala eksik yapıyormulum duygusunu veriyor annem bana. ya daha ne yapabilirim diyorum, çözüm bulamıyorum... ki bizde her on sene de bir çocuk dunyaya geliyor ne hikmetse sırayla ablam-ben-yiğenim-kizim :)
her nesli gözlemleme şansımız mevcut evde ve her nesil dediğin gibi beni anlamıyorsunlarda :)))
yanlız olmadığımı hissetmek güzel ;)

buraneros dedi ki...

ya aslında anne babaların bu tavrına başka yöndende bakılabilir...Sonuçta onların içlerine girip dökebilsen şunu net görebilirsin belki,bu çok zor bir durumdur aslında;kendi bastırılmışlıklarından, yediği mahalle baskılarından, seçimsizliklerinden,yaşamın iki yüzlü (çevre)ahlakına teslim edilmiş hayallerinden yola çıkarak ,aslında çocuklarının yollarını açmaları gerektiğini bilirler...Ama korkular vardır içlerinde, yine çocukları için...Sende bir annesin ve çocuğun daha büyüdüğünde, sende gördüğün hayatın kirli yanlarına bakarak benzer endişeler taşıyacaksın...belki sen de benim gibi düşüneceksin o zaman,onun hayatının ona ait olduğu gerçeğini kabul ederken,bir şey olursa, ya incinirse korkularınıda içine gömeceksin...Sen sessiz kalacaksın belki onun özgürlüğü yolunda ama için hep seni yakacak:)))ne yazık ki hayatın böyle bir gerçeği var...ve belki aslında çok ters ve olumsuz düşündüğümüz bir davranışın altında da bize doğru ve bizi düşünen büyük sevgiler var...Şarkıcının dediği gibi bu yaman bir çelişki ne yazık ki:))Sen eksik yapmıyorsun,o da eksik olduğunu düşünmüyor belki,ama yaşamın göz önüne koyduğu korkular da var...Bence ekstradan bir şey yapmana gerek yok,sabırla konuşarak rahatlatmaktan başka;)

efsa dedi ki...

aslına bakarsan abicim ben çok düzgün sayılabilecek bir yaşam sürüyorum. yani ne bileyim annelerin dikkat ettiği şeylerim var. zaten en çok kayınvalideler beğenir beni :))) şaka bir yana
ben o kadar düzgün olmaya çabalarken, herşeyi kimseden saklamazken, neden daha fazla zorluyorlar beni ona anlam veremiyorum.

bende anneyim hatta demiştim bir yazımda bir türk anneleri kendimize bağımlı cocuklar yetiştirmek istiyormuşuz diye. selini okula bırakırken içim kanadı resmen. ya ezerlerse diye.
ama benim sorunum kendi kararlarımı alabilmek, biraz daha özveri ve büyüdüğümü kabul ettirmek.

buraneros dedi ki...

son cümlem de nedeni vardı,senin adına duyulan korku:))Tıpkı senin selin için duyduğun korkular gibi,ki selin büyüdüğünde de duyacaksın o korkuları..haa sen bu korkularınla baş edeceksin farkındalığının bir sonucu olarak, bencillik etmeyeceksin,kendi korkularını kendine tutup onun önüne engel yapmayacaksın...Ama korkacaksın,tıpkı annen gibi...özünde aynı kalacak bir duygu sadece evrilecek...Demek istediğim şu ki sen bildiğin gibi yaşa,ama anneni de anla ve değişmeyecek bir durumun değişmesini beklemktense gerçeği kabul ederek,yoluna devam et.))Çocuklar büyüklerinin gözünde hiç büyümüyorlarki:))

efsa dedi ki...

"gerçeği kabullen" bu yük artık taşınmayacak kadar çok ağır oldu, ben onun istediği gibi olmaya çalışmışken hala kabul görmemek gücüme gidiyor sanırım. bana en çok koyan bu. ben başkasının koyduğu kuralları yaşamak istemiyorum artık ve millet ne derleri de düşünmek istemiyorum çünkü yoruldum abi

buraneros dedi ki...

sen düşünme ablam:))Ama bırak annen düşünsün,seni tahmin edemiyeceğin kadar iyi anlıyorum emin ol...Şu soruya yanıtın ne olur,herkese sırtını dönüp,yok sayıp dilediğin gibi bir yaşam:))...Söz konusu ettiğim gerçeklerin doğru davranışlar olduğunu söylemiyorum...Ama onlar bir durum olarak var ve değişmezler...Sen onların değişmesini bekleyerek kendini heba etme:))Gerçeklikle doğru birbirine karıştırılıyor bazen;)Senin şikayet ettiğin doğru davranışlar içermeyen bir gerçeklik hali:))Sen kendi kurallarınla yaşa,başkalarının kurallarınıda anla,demek istediğim bu:))lamba neden söndünün cevabı da şu:Birisi püf dediği için:)))

efsa dedi ki...

püf diyeni bir elime geçirirsem varya kıskaçlarımla tutup iğnemi sokuvereceğim.
yok yok ben iflah olmam :))
az önce gördüğüm bir şey acayip dibe vurmamı sağladı. onlar bu serzenişlerim, annem de araya girince haydaaa oldum.

boşver bakma bana melankoli zamanlarım yaklaşıyor sanırım.

merlin dedi ki...

ben de neden karanlikta oturuyorum diyorum. kor olma ihtimalimin lambanin sonmus olmasindan daha fazla suredir karanlikta kalmisim.

efsa dedi ki...

O zaman benim gibi düşünüpte kendini heba etme diyebilirim sadece.

Related Posts with Thumbnails

..