14 Ekim 2008 Salı
Yüzümle de konuşabilirim...
"kao de warau kokoro de naku" derler japonlar (acı ve üzüntüsünü hafif bir gülümsemenin arkasına gizlemesi - Yüzü gülüyor fakat kalbi ağlıyor)
Bende şu konumda aynen öyleyim. Hayatımın tam 7 senesini bu vaziyette geçirdim. Sürekli ruh halimi insanlara yansıtmamak için cebelleştim. Ama bir zaman sonra öyle bir noktaya geldim ki; ben şu halde daha çok üzülüyorum, sürekli kendimden veriyorum ve duygularımı yansıtmıyorum. Baktın bir bok olacağı yok, hala aynı saflıkla hareket ediyorum, bende vazgeçtim oynamıyorum. Karşımdaki kişilere ilk izlenimde her durumda gülümseyebilen bir varlık olarak tanımlanıyordum. Benimle tanışan herkezin ortak konuşması
- ya efsa gerçekten nasıl gülümseyebiliyorsun bu şekilde, onca şey yaşamana rağmen bu bakış açısına sahip insan çok az bulunur biliyormusun.
- efsa sen çok güçlü bir kadınsın, ben olsam yapamazdım, hele şu sırıtman yokmu?
- gerçektende sen türünün son örneklerindensin.
- haklıymışsın ilk gülümsemen akılda kalıyor.
- hala gülümseyişini düşünüyorum, aklımdan çıkmıyor.
Şimdi ise insanlar doğal olarak bendeki bu surat asma işlevini sorgulayıp duruyorlar.
- efsa ne oldu sana (ulan bişiy yok işte)
- efsa sen böyle değildin (sen görmek istediklerini görmüştün çünkü ve bende göstermek istediklerimi göstermiştim sana kendimi dış dünyadan soyutlayarak)
- efsa iyimisin seni çok üzgün görüyorum. (artık eski halime dönüyorum tabiki daha iyiyim)
- efsa yapabileceğim bişiy varmı? (kendin için mi?)
- bize ne oldu efsa? neden bu hale geldik? (sanki olan biten bir biz varmış gibi)
- bana neden böyle davranıyorsun? (artık 2, şahıslardan daha çok kendimi düşünüyorum.)
Sanırım ben artık yüzümle de konuşabiliyorum.
@ Tabiki bu kıstaslara işyeri ortamını sokacak kadar salak değilim. Hala enfes rol yapıyorum... ve bu blog sayesinde kendimle yüzleşir oldum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
zor olanı başarman güzel bence.benim kuzenim de öyledir ve kardeş gibi büyüdüğümüz için hemen anlarım..aşiri mutluysa ki öle gösteriodur büyük ihtimalle kesin bişi var derim bu kızda..
böceğim bir yerden sonra gerçekten alışkanlık halini alıyor ve seninle özdeşleşiyor bu hal. Mükemmel bir rol yetenegine sahip oluyorsun ister istemez. İşte sen gibi gözlemciler anlar sanırım en çok. ama beni anlayan çıkmadı henuz ne yazık...
maskenin arkasını görebilmek bir lanettir. sadece maskeyi görmeye şartlanmalı insan.
@ 91 ne çeşit bir lanet bu bahsettiğin?
şöyle ki, biri güldüğü zaman gülüyor, mutlu diye algılamalı kişi. ufak bir mimikten, dudak kıvrılmasından, ellerini oynatmasından, bakışlarından, o gülüşün yalan olduğu ve karşısındakinin tümden batmış durumda olduğunu görmemeli. o zaman daha mutlu olunabiliyor. maskenin arkasını gördüğün anda karşındaki insanın mutsuzluğunu da alıyorsun, sen de onun kadar batıyorsun. halbuki sadece maskeyi algılasan, o da bu gün çok mutlu heyoo yaklaşımıyla sen de mutlu olacaksın. ama olmuyor. bazı kişilere karşı maskeler işe yaramıyor. benim maskemin arkasını görebilen iki kişi oldu, ikisi de mideyi deldi içmekten, bir ben delemedim :) onun gibi birşey işte bu bahsettiğim efsa, kötü birşey.
bu arada eğer mümkünse 91@budweiser.com adresine bir e-postanızı alabilirmiyim efem?
ben artık maskelerin ardına saklanmaktan ve bunları karşı yüzlerde görmekten yoruldum 91. insanların yavan. özensiz, hep ben bilirimlerimlerinden...
ben kartımı açık oynuyorum ve bu cesareti karşıdan bekliyorum artık.
efsa ziyaret ettin sağolasın, bende seni tanıma fırsatı buldum... yazdıkların, hayatın çok ilgimi çekti.... tekrar görüşmek üzere...
@ hoşgeldin çalıkuşu dünyama bende herkez gibiyim aslında, herkez kadar korkak da olabilirim güçlüde, biz hayatı nasıl şekillendiriyorsak öyle gitmiyormu sonuçta :)). yeni görüşecegiz.
not: bnde kızılım :))))
Yorum Gönder